2001 YILINDA KÖYLÜ KADINLARIN KÖYLERİNDE İÇME VE KULLANMA SUYU BULUNMAMASI NEDENİYLE KÖYLÜ KADINLARIN KOCALARINA 'KÖYE SU GELENE KADAR YATAĞIMIZA GİRMEK YOK' SLOGANIYLA BAŞLATTIKLARI EYLEMLE SESİNİ TÜRKİYE YE DUYURAN SIRTKÖYÜ BU KEZ KÖYDE AÇILMASI PLANLANAN TAŞ OCAĞI NEDENİYLE YENİ BİR EYLEME SAHNE OLUYOR.
SIRTKÖYLÜLER SIRTKÖYÜ VE ÇEVRESİNDE BULUNAN AVASUN, BEYDİĞİN, SALUR VE TİLKİLER KÖYLERİNİN DEFNE SAHASI OLDUĞUNU, BU KÖYLERDE DÜNYANIN EN KALİTELİ DEFNESİNİN YETİŞTİĞİNİ, KÖYLÜLERİN GEÇİM KAYNAĞININ DEFNE OLDUĞUNU BELİRTEREK "AÇILACAK TAŞ OCAĞI DEFNELERE ZARAR VERİR. TAŞ OCAĞI AÇILARAK KÖYLERİN GEÇİM KAYNAĞI ORTADAN KALDIRILACAKTIR"KONUŞTULAR.
|
Sırt köylüler köylerinde açılacak taş ocağına tepki göstererek taş ocağına hayır dediler. Erkeklerle beraber köy meydanında toplanan kadınlar ellerinde pankartlarla defne doğa fabrikasına kadar yürüdüler. Köylüler dünyanın en iyi defnesinin Sırt köyünde yetiştiğini belirterek açılacak taş ocağının defneye zarar vereceğini söylediler. Köylüler haklı mücadelelerinde yanlarında olmayan köy muhtarı İbrahim Sarı'ya da tepki gösterdiler. Köylüler adına bir açıklama yapan Mehmet Yılmaz; açılacak "taş ocağı" ile bölgenin çok büyük zararlar göreceğini bölgeye yılda 2.5 trilyon lira kazandıran defnenin taş ocağıyla birlikte yok olacağını söyledi. Yılmaz "Manavgat Sırt Köyüne kapalı alana Amerika ve Almanya işbirliği ile defne fabrikası yapılmıştır. Dünyanın en güzel defneleri bu alanlarda yetiştirilmekte, Orman Müdürlüğünde de bu alanların defne sahası olduğu açıkça görülmektedir. Dünyanın 1. Sınıf defnesi Sırt Köyü, Avasun, Salur, Tilkiler, Beydiğin Köylerinde yetiştirilmektedir. Köy başına 200 ton defne yetiştirilmekte ve defne yıllık olarak bir köye 500 milyar lira bölgeye toplam 2.5 trilyon lira kazandırmaktadır. Bu defnelerde tam 5 köy ekmek yiyor. Taş ocağının köye hiçbir getirisi olmayacaktır. Bu taş ocakları tamamen dış güçlerin oyunudur. Yapılacak olan çakıl ocağının köye bir getirisi olmadığı gibi defnelerin ve doğanın da sonunu gelecektir, bunca köy halkından sadece üç beş kişi ekmek yiyeceği için taş ocağının bu bölgeye açılmasını istemiyoruz" dedi.
Sırt köyü Azalarından Şevket Kuru ise "Taş ocağı milli servete zarar vereceği için köy halkımız karşı çıkıyor.Köyümüzde defne alanına yapılacak olan taş ocağının bizim ekmeğimize zarar vereceği için istemiyoruz. Çakıl ocağı kurularak defnelerin zarar görmemesi, köy halkı işsiz ve aşsız kalıp mağdur olmaması, doğal güzelliklerimizin yok olmaması için çakıl ocağına hayır diyoruz" dedi .
Sırt köylü kadınlar adına konuşan Hatice Yıldırım ise "Taş ocağının yapılmasına karşıyız. Doğayı kirletecek, gelirlerimizi yok edecekler, defne sahaları yok olacak. Sağlığımıza zarar verecek. Bu taş ocakları sağlık için çok tehlikelidir. İnsanların sağlığı bu kadar çok mu ucuz. Bütün bunların olmaması için çakıl ocağının yapılmasını karşıyız. Taş ocağının köyümüzde açılmaması için mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz. Bunu herkes böyle bilsin" dedi.
Sırt Köyü'ne çevrecilerden tam destek
Antalya Kent Konseyi Başkanı Murat Yıldırım, Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Antalya Şube Başkanı Hediye Gündüz, TEMA Antalya İl Temsilcisi Nurten Baykara, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Temsilcisi Gülten İnceayan, Tüm Emekliler Derneği Temsilcisi Naşide Çetinkar, Sevgi Yaşatma Derneği Antalya Başkanı Kezban Gök ve bazı çevreciler, Manavgat’ın Sırt Köyü’nde köylülerle bir araya geldiler. Köylülerle köy meydanında toplanan çevreciler, ellerinde Sırt köylülerinin eylemlerine destek verenlere teşekkür yazılarının da yer aldığı dövizlerle Defne Fabrikası’na kadar yürüdüler. Kadınların önderliğindeki yürüyüşte, çevreciler, taş ocağının köyün doğal yapısını bozacağını savunarak, yapıma karşı çıkan köylülere sonuna kadar destek olacaklarını kaydettiler. Antalya Kent Konseyi Başkanı Murat Yıldırım, yaptığı konuşmada, taş ocağının köyün yeşiline, halkına ve doğasına zarar vereceğini belirlediklerini ifade ederek, “Bu köy defne gibi, kekik gibi, ada çayı gibi doğal bitkilerin yetiştirildiği yerlerden biridir. Bu doğal bitkilerin yetiştiği yerler yok olacak” dedi. Taş ocaklarının, köylünün geçim kaynağını, ekonomisini bitireceğini gördüklerini ve bu nedenle köylülere destek verdiklerini ifade eden Yıldırım, şöyle devam etti: “Taş ocakları, kum ocakları açılmasın demiyoruz. Elbette onlar da ülkemiz için lazımdır. Ancak biz çevreciler olarak, taş ocaklarının, insanlara, doğaya zarar verebilecekleri yerlerde açılmasına karşıyız. TBMM ve devletimizin üst kademesindeki yetkililerimizden, yürürlükteki Maden Kanunu’nun değiştirilmesini, yenilenmesini istiyoruz. Yeni yasanın da köylüyü, doğayı koruyacak kapsamda olmasını bekliyoruz” dedi.
köyün gelir kaynagından biri daha sönüyor
Sırt Köyü; Manavgat’a 25 km. uzaklıkta bir dağ köyü.
Başlıca gelir kaynağı ise Defne.
İki yılda bir kesilen defne dallarından toplanan yapraklar, köyde kurulu defne paketleme fabrikası vasıtasıyla iç piyasaya ve ihracata gönderiliyor.
Kozmetik sanayinin başlıca hammaddelerinden birisi olan defne, Sırt köyünün yanı sıra civardaki Yaylaalan ve Tilkiler köyleri içinde aynı öneme sahip bir gelir kapısı.Ancak köydeki son gelişmeler Sırt köylü vatandaşları bir hayli tedirgin ediyor.Taş Ocağı açmak için İl Özel idaresine yapılan başvurular nedeniyle geleceklerinin yokolacağını iddia ediyorlar.Her şeyden önce taş ocağı açılmak istenen yerin 1. derecede arkeolojik sit alanı olduğunu söyleyen köylüler, taş ocaklarına ruhsat verilmesi durumunda doğal bitki örtüsünün de tahrip olacağını dolayısıyla köylünün defne yaprağından elde ettiği gelirin de sona ereceğini ifade ediyorlar.ÇED raporunun alınmadığını ve ilçe tarım müdürlüğünün taş ocağı açılmasının olumsuz etki yapacağı yönündeki raporlarının gözardı edilmemesini isteyen Sırt köyü halkı, geçtiğimiz gün ziyarete gelen Ak Partili Milletvekillerine gelişmeleri aktararak kendilerine sahip çıkılmasını istediler.Milletvekillerinin “siz istemezseniz taş ocağı açtırmayız” şeklindeki ifadeleri köylünün yüreğine su serpmiştir. 3-5 kişinin kazancı için bir köy top yekün gözardı edilemez. Kaldı ki; esas amacın taş ocağı açmak olmadığı da iddia ediliyor. Çevre kirliliği ve doğa tahribatının günümüzde ne denli tehlikeli boyutlara ulaştığını hepimiz biliyoruz. Geleceğimiz açısından; Sırt köyü gibi bakir sayılan bölgelere sahip çıkmak, destek vermek herkesin görevi olmalıdır. Yüzlerce ailenin ekmek kapsı defnelik alanların yok olmasına seyirci kalmak da altından kalkılamayacak bir bedeldir. Sayın vekillerimizin gerekli müdahaleleri yaparak gönüllere serpilen serinliğin sürekli kılınması bekleniyor.Türkiye'de hakim ve savcı sayısı daima ihtiyaçların çok altında.Son Hakim ve Savcı atamalarıyla ilçemizden 3 Savcı ve 3 hakim tayin oldular. Yerlerine ise bir eksikle 2 C.Savcısı, 3 Hakim atandı.Manavgat her yönüyle olduğu gibi dava sayısı yönünden de bir çok ilden fazla bir orana sahip. Türkiye şartlarında bir savcının yılda ortalama bin davaya bakması gerekiyor. Manavgat’ta yıllık dava sayısının 8 bin civarında olduğu dikkate alınırsa işin vahameti ve boyutunu siz düşünün. Üstelik son atamalarla savcı sayımız da azalmış bulunuyor.İlgililere duyurulur |
